Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatları ile merkez arasındaki iletişimi güçlendirmek amacıyla  “İl Personel Buluşmaları”  D.İ.B. Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Ramazan MUSLU’nun katılımıyla Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 15 Temmuz Şehitler Amfisinde yapıldı.

Program, Envar’ul Hamit Camii Müezzin Kayyımı Yunus ÖNAT’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından İl Müftüsü Ali Rıza TAHİROĞLU’nun açılış konuşması ile devam etti.

İl Müftüsü TAHİROĞLU “Malumlarınız olduğu üzere Diyanet İşleri Başkanlığımızın bir hizmet alanı var. Daha önceden Cami Hizmetleri ve Kur’an Kursları ile adeta sınırlı idi. İçinde bulunduğumuz şu zaman diliminde sorumluluğumuz daha da arttı. Hastaneden hapishaneye, çocuk evlerinden sevgi evlerine, yetiştirme yurtlarına, dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna her alan her yer bizim görev alanımız, dolayısıyla hizmet alanımızda değişiklik yapmak zorundayız.” Dedi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Ramazan MUSLU ise konuşmasında “ Bir 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü sizlerle bir araya gelmekten mutluluk duydum. Bütün şehitlerimize ve vefat eden din gönüllülerimize Yüce Allahtan rahmet diliyorum.

150 bine ulaşan bir kadro ile Ülkemizdeki dini hayata yön veriyor, katkı sunuyoruz. Toplumu din konusunda doğru bilgi ile bilgilendirme görevi hepimizin omuzlarındadır. Bundan dolayı şükretmemiz lazım. Ataullah İskenderi şöyle der “Kim Allah katındaki değerini bilmek istiyorsa Allah’ın kendisini hangi işle meşgul ettiğine, hangi alanda istihdam edildiğine baksın” Din hizmetleri konusunda yol almamız için ilmimizi artırmamız gerekiyor. İlmimizi ne kadar artırırsak o kadar cehaletten uzaklaşmış oluruz. Adaletli olduğumuz sürece de zulümden uzak kalırız. Hedefe ulaşmak için niyet etmemiz ve samimi bir şekilde gayret etmemiz gerek. Sorumluluğumuz diğer insanlara göre daha ağırdır. Aceleci olmamalı, dünya ve ahiret dengesini iyi ayarlamalıyız. Dünyevileşmek şu anki dünyanın en büyük problemlerinden birisidir. Hizmet ettiğimiz toplumun içerisindeki insanlardan ilim açısından daha üst mertebede olmalıyız. İlmimizi güncellememiz ve artırmamız için gayret etmeliyiz. Yaptığımız işlerde verdiğimiz kararlarda adil olmaya gayret etmeli her şeyi yerli yerinde yapmalıyız. Teenni ile hareket etmeyi prensip edinmeli, fedakâr, diyergam ve sabırlı olmalı, şükredici, kadir şinas, alçak gönüllü ve cömert olmalıyız.

Manevi gelişimizi sağlamalıyız. Nefsin sıfatları içerisinde kendimizi Mutmainne seviyesine ulaştırmış olmamız gerekiyor. Bu günümüzle yarınımız aynı olmamalı. Önce reşad sonra irşad. Hatalarımızı ve kusurlarımızı birbirimizi kırmadan, rencide etmeden hatırlatmalıyız. Ruhumuzu güçlendirdiğimiz ölçüde nefsimiz bizi yanlışa sevk edemeyecektir. Nefis terbiyesi için az yemek, az içmek, az konuşmak, az uyumak ve zaman zaman bir köşeye çekilip kendi iç dünyamıza yönelik muhasebe yapmak.

Kurumsal olarak aidiyet sorumluluğumuz en üst seviyede olmalıdır. Cenab-ı Allah hepimizin aşkını ve heyecanını artırsın.” Dedi.