Fransa'da 300 yazar ve siyasetçinin Kuran-ı Kerim'e saygısızlık yapan ve Yahudilerle ilgili bazı ayetlerin çıkarılmasını öneren bildirisine Hükümet'ten sert tepki geldi. Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de imzaladığı bildiri için açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Twitter üzerinden şu mesajları yayımladı:
Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı, azılı İslam düşmanı Sarkozy dahil 300 Fransız yazar, siyasetçi 'şiddet ve Yahudi düşmanlığı yayıyor' iftirasıyla Kuran'dan bazı ayetlerin çıkarılmasını istemişler. Bunlar 21. yüzyılın beyinsizleri, barbarları ve Ebu Cehilleridir, DEAŞ'ın batı versiyonudur.
Nice Ebu Cehiller, Sarkozy'den daha kudretli, daha azılı nice İslam düşmanları, Kuran'ı yok etmek, bu mümkün değilse tahrif etmek, bu da mümkün değilse bazı ayetleri Kuran'dan çıkarmak istediler ama başaramadılar, hepsi yok oldular ama Kuran var ve kıyamete kadar da var olacaktır.
Sadece Sarkozy ve onun gibi hamakatin zirvesindeki İslam düşmanları değil bütün İslam düşmanları ve hatta tüm insanlar, cinler ve şeytanlar bir araya gelseler dahi Kuran'ın veya bir suresinin ya da bir ayetinin benzerini getiremezler ve de Kuran'ı asla değiştiremezler.
'FAŞİSTÇE BİR BİLDİRİ'
Kültürve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş da Twitter mesajında, "Küresel güç savaşları nedeniyle terörize edilen toplumların ve şiddetin sorumlusu olarak Kuran-ı Kerim'i göstermek, en hafif ifadeyle şiddet ve kaosun faili olan çevrelerin suçluluk psikolojilerinin bir dışavurumudur. Avrupa kamuoyunun bu faşistçe kaleme alınmış bildiriye itibar etmeyeceğine inanıyorum" dedi.
"UTANÇ VESİKASINI LANETLİYORUM"
AKParti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal bildiriye şöyle tepki gösterdi: "Fransa'da 300 sözde aydının, bazı ayetlerin çıkarılmasını talep eden bir bildiri yayımlaması en hafif tabirle bağnazlıktır. Siyasetin ve akademinin arkasına saklanarak İslam düşmanlığı yapmak, Avrupa'nın içinde bulunduğu ruh haliyle ilgilidir. Bu 'modern' haçlı zihniyetinin temsilcilerini ve imza attıkları utanç vesikasını lanetliyorum."
*****
Fransa’da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan bir takım tartışmalara bağlı olarak bazı odaklar tarafından Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığı ve haddi aşan provakatif teklifler dile getirildiği görülmektedir. Söz konusu anlayışa sahip bir grup tarafından hadsiz bir tavırla Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme saygısızlığında bulunulmuştur.
Öncelikle şu ifade edilmelidir ki, Kur’an ayetlerinin bağlamından koparılarak onlara yanlış anlamlar yüklenmesi ilmi ve ahlaki bakımdan asla tasvip edilemez.
Ayrıca şurası da unutulmamalıdır ki, bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kur’an-ı Kerim Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir.
Kur’an-ı Kerîm’e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır, hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi; bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir.
Tarih boyunca İslam toplumlarında Yahudi ve Hristiyanlar da dâhil değişik inançlara mensup kişi ve grupların barış ve huzur içerisinde yüzyıllarca birlikte yaşadıkları inkâr edilemez bir hakikattir. Dünyanın muhtelif coğrafyalarında başta Yahudiler olmak üzere farklı inançlara mensup insanlar pek çok ayrımcılık ve zulme maruz kaldığında; İslam coğrafyası bunların sığınağı olmuş ve Müslümanlar birlikte yaşadıkları bu topluluklara rahmet kaynağı Kur’an’dan yola çıkarak hep iyilik, merhamet ve adaletle davranmışlardır. Nitekim İslam medeniyetinin merkezleri konumundaki İstanbul, Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire, Saraybosna gibi şehirlerde birlikte yaşamanın en güzel örneklerine şahit olunmuştur.
Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı Kerîm’e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu önyargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslamofobiye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek ve dünya barışını bozacak bu tür provakatif eylemleri şiddetle kınıyor ve tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı
Yorum Yazın