Müftüye Saldırıyı Lanetliyorum

Ali Günaydın
33450 Görüntüleme
16 Haziran 2017 04:42
Son Güncelleme: 16 Haziran 2017 04:42

Mübarek rahmet ayı ramazanı şerifin son dönemine gelmiş bulunuyoruz. Böyle bir tabir kullanmak istemezdim. Yapılan densizliklere bakınca da lanetlemeden daha uygun olanını bulamadım. Zira tabirler hep hafif kalıyor.

Öncelikle ramazanın Kur’ân ayı olduğundan hareketle, Kur’ân’ın ise mü’ninlerin hayat tarzı olması hasebiyle mukaddesatı hedef alan, düşmanlarıyla işbirliği yapanları lanetliyorum. Mesela; herkesin şahit olduğu üzere mazlum müslümanlara sesi çıkmayan bazı liderlerin Siyonizm ve Haçlıların hizmetkarlığını yapmalarını lanetliyorum.

Milyonlarca müslüman katledilirken, bu katliamları yapanlara bigane kalıp, yine onların kurduğu müslüman görünümlü paravan örgütlere bakıp, islam terörü diyenleri lanetliyorum.

Kutlu Doğum Haftası bid’attir deyip arkasından koskoca bir kurum olan Diyanet’i Fetö’cülükle itham ederek yıpratmaya çalışanları lanetliyorum.

Bütünün içerisinden parçayı çıkarıp onunla kişi ve kurumları itibarsızlaştırmaya çalışan suikastçıları lanetliyorum.

Böyle bir yazı yazmaya şahsımı mecbur kılan ve bardağı taşıran asıl sebep ise birkaç gün önce bir şehit cenazesinde Konya İl Müftüsü Prof.Dr. Ali AKPINAR Hoca Efendiye atfen yapılan densizliklerdir.

Mesele medyaya düştüğü için oradan hareketle ve araştırarak öğrendiğim kadarıyla Akşehirde şehit cenazesine katılan ve cenaze namazını kıldırmak için cemaati hazırladığı bir sırada sözlü sataşmaya maruz kalmıştır. Aradan birkaç gün geçtikten sonra da güya Müftü Efendi bu sataşanları dinsizlikle itham etmişmiş.

Yazıklar olsun bu yaygarayı yapanlara. Vatana millete verecek hiçbir şeyi olmayanların hezeyanlarına inanacak kadar cahil bir millet yok artık. Önceden millet aptal yerine konuluyor ve her pislik yutturuluyordu. 15 Temmuz ihanetinden bu tarafa millet artık dostunu, düşmanını iyice öğrenmeye başladı. Dost görünümlü hainlerin bol olduğu Ülkemizden başka dünyada ikinci bir ülke yok maalesef.

Her şeyden önce şunu belirtmeliyim. Konya İl Müftüsü Prof.Dr. Ali AKPINAR Hoca Efendi ile ne akrabalığım ve ne de samimiyetim vardır. Din kardeşliğinden öte bir hukukum yoktur. Din kardeşliği ise bütün dostlukların fevkindedir.

Prof.Dr.Ali AKPINAR Hoca Efendi’nin aklanmaya ihtiyacı da yoktur. Ancak Ülkemiz üzerinde içerden ve dışardan akıl almaz oyunların oynanmaya çalışıldığını görünce bize de görev düşüyor. Haklının yanında olmak ve müdafaa etmek. Bu husus aynı zamanda İslam Ahlakı’nın da gereğidir.

Prof.Dr. Ali AKPINAR Hoca Efendi bulunduğu makama şeref kazandıran ilmi ile âmil, gerçek peygamber vârisi ender müftülerimizden biridir. Kendisini tanıyanlar arasında güzel ahlakı ile temayüz etmiştir. Hiç kimseye kötü söz söylediği duyulmamış ve nakledilmemiştir. Kaldı ki bir şehit cenazesinde namaza katılanların da şehadetiyle kendisine yapılan saldırıya karşılık bile vermemiştir. Buna rağmen keçisi çalınan müftü, bazı soysuzlar tarafından müftü keçi çaldı şeklinde yayılmıştır. Ali AKPINAR Hoca Efendi’nin başına gelen de aynı senaryonun başka versiyonu olarak gündeme getirilmiştir.

Konya İl Müftüsü Prof.Dr. Ali AKPINAR Hoca Efendi’ye tapılan saldırı esasen bütün Diyanet ve İlahiyat camiasına yapılmıştır. Hedef bütün alimlerdir.

Siyonizm ve Haçlıların uzantıları bu milletin içinde alimleri olduğu müddetçe yıkamayacakların çok iyi bildiklerinden, önce Kur’ân’ı yok etmeye çalıştılar. Sonra da Kur’ân ve sahih sünnetin mübelliği olan alimleri itibarsızlaştırma siyasetine girdiler. Bu sebeple aslında bütün hocaların bu tür densizliklere topyekün karşı çıkıp tepkilerini göstermeleri gerekir. Yoksa sıra herkese gelir.

Şehit cenazesine gelerek “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye bağıranlara karşı Müftü Efendi tersini mi söyledi. Veyahut da oradaki cemaat farklı mı düşünüyordu. Herkes bunun bilincinde olduğu halde Müftü Efendi neden hedef seçildi.  Cevabı gayet basit. Diyaneti itibarsızlaştırmak ve güçleri yeterse kendi güdümlerine alabilecekleri yerleştirmek. Çünkü Diyanet kuruluşundan bu yana altın çağını yaşıyor. Gerek Ülkemiz ve gerekse mazlum milletler nazarında çok yüksek bir itibara sahip. Bu da özellikle İslam düşmanlarının hedefi olmaya yetiyor.

Son olarak şunu da bilmekte fayda var. Şehit cenazesinde slogan atanlar namaz da kılmamışlar. Herhalde bu durumlarını gizlemek için Müftü bize dinsiz dedi demesinler. Bizim bildiğimiz gerçek ülkücüler maneviyat ve mukaddesatlarına bağlıdırlar. İslama ve Müslümanlara saygılarını her şeyin üstünde tutarlar.

Yazımızın hacmi doldu. Müftümüze geçmiş olsun diyoruz. Meyveli ağaca taş atarlar sözünü de unutmuyoruz.

 

Yorum Yazın