İz Bırakanlar
-Eğer bir çocuk:
-Eleştiri ile yaşarsa ayıplamayı
-Kin ile yaşarsa savaşmayı
-utançla yaşarsa suçluluk duymayı
-Toloransla yaşarsa sabırlı olmayı
-Teşvikle yaşarsa Güven duymayı
-Güvenle yaşarsa inançlı olmayı
-Dürüstlükle yaşarsa adil olmayı
-övgüyle yaşarsa taktir etmeyi
-Onayla yaşarsa kendini sevmeyi
-Dostluk ve kabul görerek yaşarsa dünyada sevgiyi bulmayı öğrenir.
-Tarihte iz bırakabilenler,kendi doğrularını ortaya dökmek yürekliliğini gösterebilen,acılarını ve başarısızlıklarını takdire layık bir zafere dönüştürebilen,uğraştıkları konulara yeni açılımlar,farklı yaklaşımlar getirebilen,fanustan çıkıp okyanusun derinliklerine korkmadan dalabilen.çoğu kez kuralları yıkabilen,dogmalarla alay edebilen,sonuçta da kendileri olabilen özgün ve müteşebbis kişiliklerdir.
-İmparatorlukları yaratanlar taçlardan daha büyük ,tahtlardan daha yüksek idealler için savaştılar(REBECCA CLARK)
-Bir insanın vizyonunun genişliği yarattığı etkiyle orantılıdır.(RECCA CLARK)
-Eğer mevcudu değiştirmek ,bulunduğunuz yere ve konuma müdahele etmek istiyorsanız,hep bir üst seviyeyi araştırmak ve öğrenmek zorundasınız.Amacınız insanlığa yardım etmek,ona aşama kaydettirmekse;Yıldızlara uzanan,galaksileri kucaklayan,salt evrenselliğe dayanan sınırsız bir görüşe ihtiyaç duyacaksınız
-Her insanın içinde bir dahi yattığını düşünüyorum.Kendimize biçtiğimiz değerde hata,duyduğumuz sevgide yetersizlik varsa bu dehayı ortaya çıkarmakta zorlanacağımız kesin.Öyle ise hemen kolları sıvayarak söylediğimiz yalanların;Ardına saklandığımız maskelerin neler olduğunu araştıralım ve bakalım piskoloklar bu işe ne diyorlar?
Kendini pek beğenmeyen,yetersiz gören , genellikle içindeki eleştirmene yenik düşen kişiler özellikle şu maskeleri takarlarmış: ‘’Sahtekar,’’,’’Asi’’ve ‘’Mağlup’’.
SAHTEKAR:Mesut ,memnun ve başarılı göründüğü bir kisve altında saklanırken aslında başarısızlıktan,gerçek kimliğinin meydana çıkmasından çok korkarmış.Öz güven ve sevgi duyabilmesi için sürekli olarak başarıya ve onaya ihtiyacı varmış.Bu da mükemmeliyetciliğe,rekabete ve kendini tüketmeye yol açabilirmiş.
ASİ:Özellikle güç ve otorite sahibi insanların fikirlerini ve yardımlarını kale almayan bir davranış sergilermiş.Yetersizlik duygularından özüne,kendine kızarak , dinmek bilmeyen bir öfkeyle yaşarmış.Maruz kaldığı eleştirilerden ve yargılardan etkilenmediğini isbat edebilmek için didinip dururmuş.Haliyle bu bir başkalarını suçlamaya ,yasalara karşı çıkmaya,otorite figürleri ile savaşmaya neden olabilirmiş.
MAĞLUP: Yardıma muhtaç bir aciz gibi davranıp birinin gelip onu kurtarmasını beklermiş.Yaşamla başa çıkmayı pek beceremezmiş.Kendine acımayı,kayıtsız kalmayı korkularına karşı bir kalkan gibi kullanarak yaşamını değiştirmekten kaçınırmış.Bu tür insanlar başkalarına aşırı derecede bağımlı olup sorumluluktan kaçındıkları gibi, her hangi bir yol göstericiye kolaylıkla bağlanabilirlermiş.
Yaptıklarınız,yapamadıklarınız yada yapmayı düşünüp bir türlü başaramadıklarınız sizi tedirgin etmesin. Çaresizliğe düşürmesin..Bu gün kendinizi affedebilirseniz;İyi ve güçlü yönlerinizin neler oldugunu bulabilirseniz;İçinizdeki karanlığın doğallığını kabullenip bunlara bilginin ışığını tutabilirseniz yarın suçluluğun tuzağına düşmeyeceksiniz.Her şeyi büyüten,pireyi deve haline getiren korkulara ‘’azı karar çoğu zarar’’ diyerek onları istediğiniz gibi ayıklayabileceksiniz.Kötümserliğin ve karamsarlığın haşin dalgalarına daha az yakalanarak farkındalığınızı geliştireceksiniz. İnanınız hayat o zaman anlam kazanacak ,yaşanır olacak ve siz de yaratılışın espirisiyle doğru orantılı olmanın haz ,ve üretkenliğini yaşamanın doruklarında seyat etmenin mutluluğunun mührü olacaksınız.Başarının mimarı neden siz olmayasınız insanlığı hep beraber barış ülkesine kanatlandırmaya varmısınız. Haydi gönlünüz,ufkunuz açık olsun ,tüm güzellikler tüm insanlığın olsun…
Harun GÜNEŞ
Yorum Yazın